Prof.Dr.Bülent TOPUZ

ANASAYFA ARAMA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM FORMU

ARAMA


Gelişmiş Arama

YENİ EKLENENLER

İSTATİSTİKLER

13 kategori altında, toplam 400 konu bulunmaktadır. Bu konular toplam 3930472 defa okunmuş, 1144 rahatsızlık şikayeti veya yorum yazılmıştır.

Orman İşini Biraz Abartıyoruz Gibi Geliyor Bana (12.Aralık.2011)

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

12.Aralık.2011, 10:42

Prof.Dr.Bülent TOPUZ

Orman İşini Biraz Abartıyoruz Gibi Geliyor Bana
Cumhuriyetin modern ve çağdaş bir Türkiye yaratma konusunda birçok projesi oldu. Bu projelerden en başarılısı orman varlığımızı artırma çabaları gibi gelir bana. Kendi hayatımdan örnekler verecek olursam; ilköğretim yıllarında kasabanın kenarına diktiğimiz çam ağaçları şimdi bir koruluk oldu, Ananemin işlenmeyen toprakları orman olarak hazineye tescillendi, hatıradır geri alalım dedik ama kim uğraşacak; Çallılar olarak hep Türkiye’nin ilk özel ormanı ile öğündük durduk; yine Çal Derneği olarak Cankurtaran tarafına bir hatıra ormanı yapmıştık. Kısacası kuru bir ağaç kesilirken bile hüzünlenen bir nesil yetiştirdik.
Orman Bakanlığı ormanlık alanlara meyve ağaçları dikecekmiş. Bu ağaçların meyveleri muhtarlıklar gözetiminde hasat edilecek ve geliri köylüler arasında paylaşılacakmış. Meyve ağaçlarının yanması zor olduğundan yangınlara da bariyer teşkil edecekmiş. Ormanla iç içe yaşayan köylü yangınları erken fark edecekmiş. Böylesi bir uygulama için kaç yıl düşünmüşüzdür acaba. Miladı isteyen bu iktidarın başa gelişine götürsün, isteyen cumhuriyetin kuruluş yıllarına. Orman orman diye keçi neslini tüketmek üzere olan bir milletiz biz.
Birçok meyvenin anavatanı konumuna olan Anadolu toprakları üzerinde yaşıyoruz, ama 300 milyon doları aşan bir rakamla meyve ithalatçısıyız. Bu durumu badem örneği ile biraz açalım. 60 bin ton badem üretiyor, bunun on bin tonunu ihraç ediyoruz. Şimdi sıkı durun; ihracatın iki katında fazla yani 20 bin tonu aşan bir ithalatımız söz konusu. İthalatı hemen hepsini yıllar önce Datça’dan badem fidanı götüren Amerika’dan yapıyoruz. Bunun için ödediğimiz para 130 milyon dolar, yani 240 milyon TL. Rakamın ne anlam ifade ettiğini kendimce açayım. Çal’a bağlı 23 köyün ortalama nüfusu 300 civarında, bu en fazla 75 hane demektir. Bu parayı hane başına bölüştürürsek aylık 1150 TL çıkıyor. Bu para ile köylük yerde rahatça geçim sağlanır. Şimdi daha da sıkı durun Çal coğrafyasının %21’i orman vasfında, % 49’u ise açıklık alanlar, yani fırsat bulununca ağaçlandırılarak ormana dahil edilecek. Türkiye’nin ilk özel ormanına sahip ve topraklarının % 70’i ormana ayrılmış olan Çal ormandan ne fayda görmüş? Göremediği devam eden göç ve azalan nüfus ile ortada. Bugünden tezi yok açık alanlara badem dikmek lazım.
Corendon Havayolları Şirketi, Amsterdam-Antalya uçuşu süresince atmosfere salınan karbondioksit miktarının iki ağaçla telafi edilebildiğini belirlemiş ve bunun üzerine bir milyon ağaçlık bir orman oluşturma kararı aldıklarını ifade etmişler. Bu amaçla Honaz İlçesi’nin Sağdere mevkisi seçilmiş. Haberdeki resimlerden anladığım kadarı ile çam fidanı dikiyorlar.
Sağdere neresidir bilmem, ama haritadan baktığıma göre Denizli-Ankara karayolu üzerinde ve tarım alanı gibi duruyor. Neden tarım alanına çam fidanı dikilir ki. Hollanda’nın orman alanlarının topraklarına oranı yüzde on civarında, Türkiye’nin ise nerede ise yüzde otuz. Demek ki Hollanda’ya tarım alanları lazım, o nedenle de fidanları Türkiye’ye dikmeyi uygun görmüşler. Bu iş Türkiye’nin tarım alanlarını daraltmak gibi bir komplonun eseri değilse bile, dünyaya saldıkları karbondioksit için Türkiye üzerinden vicdan rahatlatma çabası olmalı.
Bazı doğru bilinen yanlışlar vardır. Yıllar sonra şaşkınlık içinde kalırız. Örneğin ıspanakta o kadar demir yokmuş; yumurta yemek sağlık açısından tehlikeli değilmiş, hatta faydalı imiş gibi. Çam ağaçlarından oluşan orman varlığımızın da bir gün gelecek sorgulanacak diye düşünüyorum ben. Çam ağaçlarının ne kendisi, ne de kozalakları yenmez. Kerestesinden faydalanmak için yıllar gerekir. O da eğer yangında telef olmaz ise. Damlama sulamanın kullanılması ile birlikte daha çok sulu tarım alanına ihtiyacımız olacak.
Orman alanları meyve ağaçlarına açılacak diye hayal kuruyorum. Buradan mevcut ağaç kaplı ormanları kastetmiyorum. Orman alanı olarak tescillenen arazilerin önemli bir kısmı ya ağaçsız ve ağaçlandırmayı beklemekte, ya da bozuk orman niteliğinde. En azından bugünden başlanarak bu kısımların meyve ağaçları ile donatılması gerekir. Bunun için öncelikle farkındalık yaratılmaya yönelik bir seferberlik yapılması gerekir. İşin özeti ormana meyve dikme girişimi stratejik bir karardır ve sulandırılmadan, lafta bırakılmadan gereğinin yapılması gerekir.

Bu haber 4437 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
YOLLAR VE ÖNCELİKLER (11 Eylül 2017)22.Nisan.2019

ANKET

Sizce bu sitenin insanlara faydası var mı?






Tüm Anketler

ÖNEMLİ LİNKLER

GALERİ

KBB

www.bulenttopuz.com 2007 ..:: KBB Hastalıkları Bilgilendirme Portalı ::..
RSS Kaynağı | Editörlük Başvurusu